1. Demek ki Oluyor muş? – Mustafa Özdemir
Önceki yazılarımızda değinmiştik; Stadyum neden dolmuyor, yönetim neleri yapmıyor, Tolunay neleri eksik yapıyor…Liste uzadıkça uzar, ama zaten bu konular birçok platformda farklı kişiler tarafından dile getirildi.
Ancak sevindirici bir şey var ki; Sonunda yönetim bu tür yapıcı eleştirilere kulak vererek doğru adımlar atmaya başladı, bazı tedbirleri aldı ve ardından gayet seri bir şekilde başarı gelmeye başladı.
Şu anda Kayserispor sadece lig lideri, yani henüz şampiyon değil. Ama zaten sezon sonunda şampiyon olması için her şey hazır değil. Bunun için yapılacak çok iş var. Mesela öncelikle güçlü bir lobi oluşturacaksınız ki, sivrildiğinizi gören tepenize çökemeyecek. Hakemler, federasyon ve büyükler diye nitelendirilen İstanbul’lular sizi illegal yollarla “al aşağı” etmeye cesaret edemeyecek. Bursa maçında hakemi gördünüz, 10 sarı kartın 7’si Kayserispor’a gösterildi. Bunun 3 maç üst üste devam ettiğini bir düşünün, ne olur? 4.Maça A2 takımıyla çıkmak zorunda kalırsınız!
Öncelikle yönetimi son haftalarda eleştirilere kulak vererek doğru işler yapmaya başlamış olmalarından dolayı kutluyoruz. Bursa maçıyla beraber stadyuma gelen insanlara bir müşteri değil de misafir gibi davranmaya başlamaları “10 numara” bir davranış. Devamını bekliyoruz fakat pasta börek olarak değil, güler yüzlü görevliler atayarak. Ayrıca stadyumdan küfürü uzaklaştırmak adına yapılan her adımı destekliyoruz. Her maçın 1-2 lira olması mümkün değil, bunu da bizler kabullenelim, stadı doldurmaya devam edelim. Yönetimin, takımın lider olması ve iddialı duruma gelmesi sonrasında verdiği demeçler gayet olgun ve soğukkanlı. Ne Sivas’lı yönetici ve hocalar gibi uçuk mesajlar var ne de ümitsiz. Tek eksikleri, basının önüne çıkmadan önce birazcık derslerini çalışıp Türkiye’nin dört bir yanından destek toplayacak sempatik mesajlar vermek.
Birkaç söz de Tolunay için söylemek istiyorum; Sezon başında kurguladığı ürkek, pasif ve 1 puanlık oyunu bir kenara bırakarak, agresif ve yıpratıcı bir oyun tarzını benimsemesi seyirciyi stadyuma çekmeye başladı. Üstelik deplasmanda da aynı çizgiyi muhafaza ederek! Sezon başında ”bitse de gitsek” havasında izlediğimiz maçları artık “hop oturup hop kalkarak” izlememiz bunu gösteriyor. Ayrıca transfer ettiği gençlerin içinin boş olmadığını da son 3-4 haftada hepimize gösterdi. Bize Cangele ya da Makukula olmadan da maç kazanılabileceğini anlattı. Bravo Tolunay! Aynen devam.
İşte bu noktada ligin zirvesini zorlamak adına yapılması gereken işleri hatırlamamız gerekiyor.
-Öncelikle devre arasında orta bazı mevkilere takviye yapılmalı, ayrıca muhtemel sakatlık ve cezalara tedbir olarak kulübe zenginleştirilmeli.
-Gençleri, zirveye oynarken de soğukkanlı davranmaya devam etmeleri konusunda rehabilite etmeli, telaşa meydan vermemeli.
-Yönetim lobi çalışmalarının önemini unutmamalı, bu konuda gereken yatırım ve harcamayı yapmalı,
-Taraftarı organize ederek bu güzelim stada yakışır tezahürat grupları oluşturmalı, takımı ateşleyecek bir destek sağlamalı.
-Stadyuma gelen herkesin mutlaka sarı-kırmızı forma, eşofman, şapka, hiç değilse bir atkı bulundurması gerekir. Bu görev bizlerin ama resmi ürünleri stadyumda sattırmak görevi yine yönetimin...
-Türkiye’nin dört bir yanındaki Kayseri’liler mutlaka deplasman maçlarında stadlarda bulunmalı.
Bunları bir araya getirmek çok zor değil, sadece biraz özveri biraz gayret.
Federasyon ve MHK’den beklediğimiz ise sadece “ADALET ve cesaret”
Saygılarımla,
Mustafa Özdemir
Facebook Yorumları